tag:blogger.com,1999:blog-69070685014828821552024-02-21T01:44:24.011-08:00kalın italik puntoyla: çırak, usta arıyor!anlatılan senin hikayen, ama anlatılanın hikaye değil, masal olmasını yeğlerdim!septik baykuşhttp://www.blogger.com/profile/07798533788343717492noreply@blogger.comBlogger8125tag:blogger.com,1999:blog-6907068501482882155.post-848241782223777002010-08-03T13:07:00.000-07:002010-08-03T14:03:37.229-07:00yamyam(masal denemesi 1/1)-iyi günler, bugün nasılsın?<div>-her zamanki gibi, yani orta şeker...</div><div>-bunun böyle olması gerekmez, biliyorsun?</div><div>-değişeceğim diye farklı biri olacak değilim!</div><div>-insanların arasına karışsan biraz, ama olmaz! onlar seni geriyor değil mi?!</div><div>-evet, birbirlerini yemeye can atan mahlukatlarla konuşmak, beni geriyor, nedenini biliyorsun.</div><div>-peki o zaman, bir daha çağırdığında umarım konuşmaya hazır olursun...</div><div><br /></div><div> bu garip dünyada doğduğumdan beri bir sürü soru sormuşumdur, bunlardan büyük bir kısmı çocukken tıpkı sizin gibi çevremdeki olayları anlamaya yönelik sorulardı. büyüdükçe her şey farklılaştı insan ilişkileri garipleşti sanki çocukken ilişkilerimiz daha pür idi. ama, büyüdükçe dünyada değişti, yepyeni cesur bir hal aldı. insanlar büyüdükçe birbirini yemeye başladı bu fiziksel bir yeme olayı değil birbirlerinin ruhlarını yiyorlar, yiyemiyorlar da kemiriyorlar.bunun nasıl başladığını kimse bilmiyor belki de hatırlamak istemiyor, ama galiba tahmin edebiliyorum.</div><div> 4yıl sonra son romantikler/şovalyeler savaşının yıl dönümü ne kadar acıklı bir durum; ama acıklı olan kanların dökülmesinden çok bütün şovalye ruhlu insanların, romantiklerin katledilmesiydi, bu illa bir kurşunla değil, düşünceyle ya da içinde bulunduğu toplumun baskısı yansıması ile oldu. bu savaştan sağ kalanlar torunlarına bir kıymetli bir miras bıraktı, inandıkları, hissettikleri şeyler uğruna her şeyi feda edebilme, ama gelin görün torunların çoğu vefasız çıktı, vefasız olmayanlar ise depresyonla veya obsesyonları ile kendi ruhlarını asıyorlar, yani bu şekilde intihar ediyorlar. depresyonun içinde kendi ruhumu asmaya çalışırken, size yeni ve cesur güçlü dünyamızda olanları anlatmak istiyorum.</div><div> bu gezegende iletişimin ve silahların getirdiği iki büyük gelişme var: sınırsız korku ve ölü ruhlar</div><div> romantikler savaşından sonra bu iki şeyin gelişmesi, insanları zombilere çevirdi; bazılarının içinde yatan tanrıları çıkardı, bazıları genlerinde yüzyıllardır taşıdığı av ve avcı özellikleri kustu. tanrılar, av ve avcıların dışında pek de sağlıklı bir insan kalmadı. bunlar sağlıklı mı diye sorarsanız hayır, ama eğer çoğunluk böyleyse sizin sağlıksız olduğunuz düşünülür.işte masaslımız böyle bir dünyada başlıyor.</div><div><br /></div><div> güneş/1:</div><div>lüks içinde kale duvarları içinde sadece yakın çevresiyle yaşayan serpentes isimli bir tanrı yaşıyordu, serpentes'in saklandığı duvarları arasındaki sitede ise uşakları, para, silah ve iktidar tanrıları ve onun özel avcıları yaşamaktaydı. burada yaşayanlar sonsuza kadar orada yaşayamazdı. serpentes bu sitenin tanrısı yani sitedekilerin yani yeni cesur dünya'nın tanrısı ne kadar müsade ederse o kadar yaşayabilirdi, onun için diğer tanrıları ve sıradan insanları yok etmek, emmek onun için ölümsüzlüğün sırrıydı, hayatta kalabilmesi için bunu yapmak zorundaydı. aslında o tanrı değildi, cehennemini yöneten bir şeytandı. hükümdarlığını tanrı rolüyle sağlamlaştırıyordu. serpentes'in oluşturduğu diğer tanrılara sonra değineceğim, ama öncelikle şunu bilmenizi isterim, serpentes kurnaz, akıllı bir adamdı, fakat zeki değildi. bu yüzden rahatlıkla yanındakileri harcayabilirdi, buna daha iyi anlatabilmek için 6ay önce yaptığı gösteriyi anlatmalıyım:</div><div>gazetelerde serpentes'in fahişesi gazetelere manşet olmuştu, serpentes ile ilişkileri dolaylı yoldan insanlara haber olarak sunulmuştu, gizliliğine önem veren serpentes ise basın tanrısı nasusos'un yaşadığı eve bir tür zehir koymuştu, evde geçirdiği vakit süresince bu zehiri soluyor, ancak ölünce bu zehir anlaşılıyordu...</div>septik baykuşhttp://www.blogger.com/profile/07798533788343717492noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6907068501482882155.post-65695856085287382382010-07-27T23:32:00.000-07:002010-07-27T23:40:28.962-07:00kanlı baykuş!(yamyam)karşılıklı oturduk<div>seni içiyorum</div><div>yamyam ne kadar aç ise</div><div>senin ruhunu emiyorum</div><div>vampir ne kadar lanetini bulaştırırsa</div><div>pesimistliğim ruhunun derinliklerinde geziyor</div><div>sen boş bir şarap şişesisin artık</div><div>bu şarap ruhumu doyurdu</div><div>teşe...</div><div>bir kadeh daha var mı?</div>septik baykuşhttp://www.blogger.com/profile/07798533788343717492noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6907068501482882155.post-55629518443987086702010-07-24T11:58:00.000-07:002010-07-27T23:27:24.857-07:00kanlı baykuş!fırtına öncesi sessizlik var<div>zile şimşekle basıyorum, ama açmıyorsun</div><div>açılmasını beklerken kan damlaları dökülüyor</div><div>gökyüzünden şarap misali</div><div>bir şarap açıyoruz karşılık bir iki kadeh içiyor</div><div>sonra bir yamyam olan ben şarabı koridora döküyorum</div><div>içimdeki gölgeleri dışarı bırakıyorum</div><div>içindeki insanı, yani ruhunu içiyorum</div><div>geriye kalan ise</div><div>kadehinin içinde kocaman karadelikler</div><div>kalbi kırılmış bir kadeh</div><div><br /></div><div>ben lanetlendim biliyor musun</div><div>ama anladığın zaman her şey bitmiş</div><div>beni kovmuş olacaksın</div><div>benim için de dışardaki kan yağmuru susmuş olacak</div><div>yamyam bir sivrisinek olup gideceğim</div><div><br /></div><div>bıçaklandım, tüplerde şişelendim, kardeşimi yemelerini izledim</div><div>senin canlı ruhunun damarlarımda dolaşmasına</div><div>yamyam olmaya mecburum</div><div>ben baykuşların bana emanet ettiği vebayla diriltildim.</div>septik baykuşhttp://www.blogger.com/profile/07798533788343717492noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6907068501482882155.post-62485578147004428142010-07-06T14:44:00.000-07:002010-07-06T14:46:06.881-07:00Termodinamik Kanunları<span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Lucida Grande', sans-serif; font-size: 14px; color: rgb(102, 102, 102); line-height: 16px; ">Termodinamik Kanunları:</span><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Lucida Grande', sans-serif; font-size: 14px; color: rgb(102, 102, 102); line-height: 16px; "> KANUN 1. HAYATTA KAL!</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Lucida Grande', sans-serif; font-size: 14px; color: rgb(102, 102, 102); line-height: 16px; "> KANUN 2. RAHAT OL, ÖLECEKSİN ZATEN. </span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Lucida Grande', sans-serif; font-size: 14px; color: rgb(102, 102, 102); line-height: 16px; ">(uzay hanımın biyokimya dersinde tekrar düzenlenmiştir.)</span></div>septik baykuşhttp://www.blogger.com/profile/07798533788343717492noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6907068501482882155.post-89898447782612347422010-06-24T15:16:00.000-07:002010-06-24T15:42:53.834-07:00kıyamet!2<span style="font-family:times new roman;">hanımefendi orada mısınız<br />zincirle elinize dokuduğunuz elma<br />sulu sulu ekşi ekşi yediğimiz<br />bilge ağaçtan dökülen gözleriniz<br />hala orada mısınız<br />tırnağınızı kesen aseton kokusu<br />onla tango yapan böğürtlen dudaklar<br />soğuk diyarların çölü<br />hala aklım sizde<br />peki siz neredesiniz<br /><br />izninizle hanımefendi zincirlerinizi kırıp atabilir miyim?<br /></span>septik baykuşhttp://www.blogger.com/profile/07798533788343717492noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6907068501482882155.post-44791626247765772272010-06-04T23:12:00.000-07:002010-06-04T23:15:10.879-07:00<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB0otKMgM2YnRmp35Yv9ExJ2_AF0ymzH0_2EeafRoVnM-bEW3Kk0XtCo9pjH_KD_OigeBRgpsMZqf3_s_RGU_zi1iIreFpQO1YQKfGDDFoULUld_6UWlkE0FGsdnPPw25LkvPDHrgNfKfX/s1600/Orthographic_isnthappening.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 214px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB0otKMgM2YnRmp35Yv9ExJ2_AF0ymzH0_2EeafRoVnM-bEW3Kk0XtCo9pjH_KD_OigeBRgpsMZqf3_s_RGU_zi1iIreFpQO1YQKfGDDFoULUld_6UWlkE0FGsdnPPw25LkvPDHrgNfKfX/s320/Orthographic_isnthappening.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5479168934886741602" /></a>hadi canım?!septik baykuşhttp://www.blogger.com/profile/07798533788343717492noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6907068501482882155.post-6622207548555834992010-05-14T06:53:00.000-07:002010-05-15T10:09:09.237-07:00kıyamet!1kırık kadeh<div>içinde dans eden bordo/kızıl vişneler</div><div>vişnelerin dudaklarda bıraktığı kan</div><div>gözlerdeki kürek karanlığındaki kirpikler</div><div>isli bir rimelin bıraktığı iz</div><div>mavi gökyüzünü attığım soba</div><div>gözlerindeki boş ifade</div><div>tenekelerin içindeki boşluk</div><div>gönlünde havlayan kedi</div><div>aseton kokan parmakları ile okşadığı civciv</div><div>ve külleriyle yanmakta olan saçlar</div><div>riyakar kıyamet</div><div> . . . </div>septik baykuşhttp://www.blogger.com/profile/07798533788343717492noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-6907068501482882155.post-80870767002378748422010-05-07T14:55:00.000-07:002010-05-08T01:01:05.624-07:00paganlar evrime işaret etti ve ilk prokaryot doğdupagan inanç sisteminde 4 ana unsur olarak bilinen ve önemli yer tutan ateş, su, toprak, hava bir prokaryotun doğmasına neden olmuştur. heterotrof hipotezine göre ilk yaşam suyun içinde cansız maddelerden, ilkel atmosferde bulunan moleküllerden meydan gelmiştir yani doğa ana ilk doğum sancısını çekmiştir, alt tarafı aşağılık bir prokaryot için. 4 elementle alakası ne derseniz şöyle özetlersek:<div>doğa ana bir su havuzunda, dölü içinde, topraktan gelen mineraller, bileşikler ve havadan yani ilkel atmosferden gelen bileşikler suda toplanır, karışır, sperm ve yumurta birleşmesi, toprakla hava arasındaki iyon dengesi sonucu şimşek çakar, suda tepkimeyi başlatır yeryüzünde ateş oluşur; ateş oluşan tepkime için gerekli olan ısıyı sağlar ve nur topu gibi bir prokaryotumuz olur. prokaryotumuz büyür, kocaman bir prokaryot olur ve ateşin ışıması onun genetik yapısını değiştirir, ökaryot oluşabilir mi? oluşursa evrimin basamakları tırmanılır ve bakınız yakından tanıdığımız şu an şu satırları yazan insan doğar. yani doğa ana milyonlarca yıl süren doğum sancısını tamamlar, ne için paganların 5.elementi insan. </div><div> doğa ana'ya üzülüyorum, yavrusu vefasız çıktı ve onu katlediyor, ama o hala yavrusunu seviyor, besliyor, koruyor, gerçek bir anne gibi!</div>septik baykuşhttp://www.blogger.com/profile/07798533788343717492noreply@blogger.com1